“BU TOPRAKLAR ÜZERİNDE YAŞAYAN 1 MİLYON 900 BİN HEMŞEHRİM BENİM KALBİMDİR, BENİM GÖZÜMDÜR, RUHUMDUR”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Biz bugün Atamızın huzuruna çıkarken kalbimiz başka, gözümüz başka, dilimiz başka çıkmadık. Biz riya içerisinde çıkmadık, biz kalpten Atamızı seviyoruz. Bizle vatan sevgisi konusunda yarış içerisine girenler aslında bir eksikliğin, bir kompleksin duygularını yaşıyorlar ve onların esiriler. Demokrasilerde hesap verme yeri sandıktır. Yargı makamı da ordadır. Yargıçlar da milletimizdir” dedi. Atatürk devrimlerinin Türkiye’yi bir hukuk ve demokrasi toplumu haline getirdiğini de belirten Seçer, “Bugün Türkiye çağdaş dünyayla rekabet edebilecek seviyedeyse bu gücün önemli bir kaynağı Cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarında atılan temellerdir. Hala bu bina o temeller üzerinde yükseliyor” ifadelerini kullandı.
Başkan Seçer, “Bize oy veren vermeyen, görüşümüzü benimseyen benimsemeyen, bu topraklar üzerinde yaşayan 1 milyon 900 bin hemşehrim benim kalbimdir, benim gözümdür, ruhumdur” dedi.
CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 84. Yılı dolayısıyla düzenlenen anma törenine katılarak Atatürk anıtına çelenk sundu.
Seçer, tören sonunda yaptığı açıklamada, Atatürk devrimlerinin önemine vurgu yaptı, partisini ve belediye başkanlarını hedef alan karalama kampanyalarını yorumladı.
“HUKUK VE DEMOKRASİ TOPLUMUNUN TEMELİNİ ATTI”
Atatürk’ün büyük bir asker, büyük bir devlet insanı, büyük bir düşünür, büyük bir siyaset insanı olduğuna işaret eden Vahap Seçer, “Sadece zamanını bu ülke için harcamadı, sağlığını da yok sayarak bu ülkenin, bu vatan topraklarının önce yedi düvelden kurtulmasını, daha sonra da 600 yıllık imparatorluğun külleri üzerinde bağımsız, demokratik, laik bir cumhuriyetin kurulması için mücadele etti. Sadece Cumhuriyetin kurulmasıyla da yetinilmedi. Cumhuriyeti taçlandıracak önemli kurumların kurulmasına da öncülük etti. Bir Cumhuriyet toplumuna, hukuk toplumuna, demokrasi toplumuna geçişteki gerekli tüm unsurlar için büyük çabalar sarfetti. Kurumlarını kurdu, hukuk sistemini, yasaları, harf devrimini, muasır medeniyet seviyesine bu toplumun çıkması için olması gereken bütün radikal kararları aldı. Bugün 80 yıl, 90 yıl, 100 yıl önceyi değerlendirirken, siyasilerin Türk toplumuna travmatik hadiseler yaşattığı dediği hadiseler de budur” dedi.
“BU BİNA O TEMEL ÜZERİNDE YÜKSELİYOR”
Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” düsturundan yola çıkarak önemli devrimlere imza attığını ifade eden Seçer, “Bugün Türkiye çağdaş dünyayla rekabet edecek seviyedeyse bunun önemli bir nedeni ya da bu gücün önemli bir kaynağı işte Cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarında atılan temellerdir. Hala bu bina o temeller üzerinde yükseliyor” ifade etti.
“İTİBAR SUİKASTLARINA RAĞMEN DİMDİK AYAKTAYIZ”
Türkiye’nin siyasi açıdan zor bir dönemden geçtiğine dikkat çeken Seçer, “Siyasetimiz gergin günler geçiriyor. Sosyolojik olarak da toplumsal olarak da çok rahat olduğumuzu söyleyemem. Ama mutlaka geçmiş yüzyıl içerisinde yaşanan buhranlı dönemlerden bu toplum nasıl çıktıysa bu süreci de atlatacak ve normal bir sürece evrileceğini düşünüyoruz. Mutlaka bir siyasetçi olarak sadece durum tespiti yapmak, iyi dileklerde bulunmak, temennilerde bulunmak lüksünde değilim. Ben Mersin gibi Türkiye’nin önemli stratejik bir kentinin belediye başkanlığını yapan bir siyasi şahsiyetim. Bizler de elbette siyasi gerginlikten nasibimizi alıyoruz. Ankara’nın sert esen siyasi rüzgarları, zaman zaman hatta belki de Türkiye’de en çok etkilenen belediye başkanlarının başında geliyorum. Bunu da Mersin halkının, Mersin’i takip eden milletimizin takdirlerine sunuyorum. Ama bütün bu uğraşlara rağmen bizler üzerinden siyaset üretilmesine, şahsıma ve belediyemize uzun aylardır yönelen itibar suikastları girişimlerine rağmen evvel Allah dimdik ayaktayız” dedi.
“HESAP VERME YERİ SANDIK, YARGIÇ MİLLETTİR”
Seçer, “Biz bugün Atamızın huzuruna çıkarken kalbimiz başka, gözümüz başka, dilimiz başka çıkmadık. Biz riya içerisinde çıkmadık, biz kalpten Atamızı seviyoruz. Zaten Atamızın yine çok değerli, önemli bir sözü, bize bıraktığı bir aslında ülküdür, bir söylemdir. ’Vatanını en çok seven vazifesini en iyi yapandır.’ Biz vazifesini en iyi yapanlardanız ve vatanımızı en çok sevenlerdeniz. Bizle vatan sevgisi konusunda yarış içerisine girenler aslında bir eksikliğin, bir kompleksin bence duygularını yaşıyorlar ve onların esiriler. Herkes işine baksın. Eğer Türkiye hukuk devletiyse, Türkiye demokratik bir toplumsa, demokrasi kurum ve kuralları oturmuşsa, ben Türk toplumunun, milletimin, Türkiye’de yaşayan doğudan batıya, kuzeyden güneye 84 milyon insanın verasetine inanıyorum. Mutlaka demokrasilerde hesap verme yeri sandıktır. Yargı makamı da ordadır. Yargıçlar milletimizdir. Bizler hesabı vereceğiz ve sandıktan da milletimizin kararı çıkacak. Herkesin buna saygı göstermesi lazım. Herkesin siyasi mücadeleyi demokrasi ve hukuk kuralları çerçevesinde yapması lazım. Bunun özellikle altını çiziyorum” ifadelerini kullandı.
“MERSİN HALKININ ENDİŞESİ OLMASIN”
Önümüzde seçim sürecinden en çok etkilenecek siyasi figürlerin başında belediye başkanlarının geleceğini ifade eden Seçer sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mersin halkına seslenmek istiyorum. Herkes rahat olsun. Anamur’dan Tarsus’a kadar, Çamlıyayla’dan Mut’a kadar Mersin için çalışan bir belediye başkanları var. Siyasi tartışmalara pek kulak kabartmasınlar. Bu gerginliğin kendilerinin de huzurunun bozulmasına neden olduğunun farkındayım. Başkanlarına yapılan saldırı emin olun ki başkanlarının umurunda değil. Başkanları Türkiye siyasetinde yeni bir siyasi aktör değil. Bu ülkenin selameti başta olmak üzere, elbette ki Mersin’in selameti için bizlere oy veren vermeyen, bizim dünya görüşümüzü benimseyen benimsemeyen, bu topraklar üzerinde yaşayan 1.9 milyon Mersinli hemşehrim benim kalbimdir, benim gözümdür, benim ruhumdur. Başkanlarından en ufak bir tereddütleri olmasın. Hizmetlerimiz nasıl bugüne kadar 7/24 çalışarak sürüyor ise nasıl biz halkımıza en kaliteli hizmeti sunmaya çalışıyorsak, onları bağrımıza basıyorsak, kendilerini öteki hissetmemesi için, kimsesiz hissetmemesi için bugüne kadar nasıl gayret sarfettiysek bundan sonra da gayretlerimiz artarak devam edecektir. Bize yakışan budur. Bizim mürşidimiz, ilimdir, bilimdir, irfandır. Bizim önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’tür. Biz Atatürk’ümüzü seviyoruz, çünkü vatanseveriz. Çünkü Atatürk’ümüz de vatanseverdi. Biz en iyi vazifeyi yapan Atatürk’ün neferleriyiz. Onun için ülkemizi en çok seven siyasetçiler sınıfındayız.”