Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin 2022 Yılı Ocak Ayı Meclis Toplantısı’nın 2. Birleşimi
gerçekleştirildi. Meclis birleşiminde Ulaşım Master Planı’nı imar planları ile uyumlu bir
şekilde ve Mersin’in ihtiyaçları doğrultusunda yenileyeceklerini duyuran Başkan Seçer, “En
son 2015 yılında yapılan ve üzerinden 7 yıl geçen Ulaşım Master Planı’nı yeniliyoruz.
Yaklaşık 1,5 yıl içerisinde tamamlanacak” dedi.
Başkan Seçer, Mersin Limanı’nın hukuki sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunurken;
“Para diye, ekonomi diye Mersin’i satacak, pazarlayacak halimiz yok. Böyle bir
düşüncemizin olabileceğini kimse düşünmesin. Bizim için vatan, memleket her şeyden
kutsal kavramlar” diye konuştu. Limanın kiralama süresinin 2043 yılından 2056 yılına
kadar uzatıldığını anımsatan Seçer, “Kim o tarihlerde yaşayacak, yaşamayacak
bilemiyoruz ama çocuklarımızın geleceği kiraya verilmiştir. Ben olaya böyle bakarım ve
buna da şiddetle karşı olduğumu ifade etmek isterim” dedi.
MERSİN/(FOTOĞRAFLI-GÖRÜNTÜLÜ)
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin 2022 Yılı Ocak Ayı Meclis Toplantısı’nın 2. Birleşimi,
Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleştirildi. Meclis
toplantısında Ulaşım Master Planı’nı yenileyeceklerini belirten Başkan Seçer, “En son 2015
yılında yapılan ve üzerinden 7 yıl geçen Ulaşım Master Planı’nı yeniliyoruz. Yaklaşık 1,5
yıl içerisinde tamamlanacak” dedi.
5. Uluslararası Mersin Maratonu 2023 yılına ertelendi
27 Aralık 2022 tarihinde yapılması planlanan 5. Uluslararası Mersin Maratonu’nun 2023
yılına ertelendiğini duyuran Başkan Seçer, “Dünya Atletizm Federasyonu’nun Kasım
ayında almış olduğu karar gereğince 2023 yılına ertelendi. Çok arzu ediyorduk, biz bu
maratonu önemsiyorduk. Belediyemiz gümüş kategorisinde bu maraton etkinliklerini
yapıyordu. Zaten pandemi nedeniyle iki yıldır yapılamamıştı. 2023 yılında bilahare
tarihini belirleyeceğiz. Umut ediyorum salgın artık bu yıl içerisinde gücünü, önemini
yitirecek ve Mersinimizde Silver yani gümüş kategorisinde 5. Uluslararası Mersin
Maratonu’nu 2023 yılında gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
“Ulaşım Master Planı’nı yeniliyoruz”
Başkan Seçer, Ulaşım Master Planı’nı yenileme çalışması yürüttüklerini belirterek,
“Mersin’in en önemli sorunlarının başında hiç şüphesiz ulaşım geliyor. Bu nedenle
kentimizi sokak sokak planlamaya yönelik kapsamlı bir çalışma yapıyoruz. Bir yandan
kent genelinde imar planları üzerinde çalışmalarımızı yürütürken diğer taraftan da
kentimizin ulaşım sorunlarını çözmek adına önemli adımlar atıyoruz. Çünkü imar ve
ulaşım planları arasında uyum sağlamadan var olan problemlerin çözülmeyeceğini
düşünüyoruz ve bu şekilde çalışmazsak yeni sorunların da ortaya çıkacağını çok iyi
biliyoruz. Bu çerçevede en son 2015 yılında yapılan ve üzerinden 7 yıl geçen Ulaşım
Master Planı’nı yeniliyoruz” dedi.
“1,5 yıl içerisinde tamamlanacak”
Ulaşım Master Planı’nda yenilikler ışığında düzenleme çalışmaları yapılacağını sözlerine
ekleyen Başkan Seçer, şunları söyledi:
“Alanında uzman kadrolarımız; ulaşımdaki yenilikleri, sistemleri inceledi ve
projelendirdi. Mersin Ulaşım Master Ana Planımız nüfusu 100 binin üzerinde olan dört
merkez ilçemizin dışında; dört merkez ilçemizde zaten yapıyoruz; Erdemli, Silifke ve
Tarsus’u da Mersin Ulaşım Master Ana Planı içerisine dâhil ediyoruz. Ulaşım Ana Planı
kapsamında yapılacak işlerin başlıkları şöyle; Raylı Sistem İçin Fizibilite Raporunun
Hazırlanması, 35 km 3 Etaplı Raylı Sistem Ön Projelerinin Hazırlanması, Toplu Taşıma
Hat Optimizasyonu, 16 Adet Köprülü Kavşak Ön Projelerinin Hazırlanması, 150 Adet
Kavşağın Fiziksel Olarak İncelenip Gerekli Düzenlemelerin Yapılması, Lastik
Tekerlekli Toplu Taşıma Sistemi Rehabilitasyonu Eylem Planının Hazırlanması,
Otopark İhtiyaçlarının Belirlenmesi ve Yapımı, Vatandaşlarla Bölgedeki Her Türlü
Ulaşım Sorunları Hakkında Anket Yapılması, Raylı Sistem Projesi ile İlgili Gelişmelerin
ve Yeni Güzergah Önerilerinin Sonuç Raporlarının İşlenmesi. Aralık ayının son
günlerinde yaptığımız sözleşmemiz gereği Ulaşım Master Planımız yaklaşık 1,5 yıl
içerisinde tamamlanacak.”
Başkan Seçer, Meclis üyelerinden gelen soruları yanıtladı
Başkan Seçer, gündeme geçmeden önce Meclis üyelerinden gelen sorulara ve bazı
konulardaki değerlendirmelere yanıt verdi. Başkan Seçer, bir Meclis üyesinin Gözne’de
Musalı civarındaki madende meydana gelen göçükten dolayı çevre sorunları yaşanacağına
dair yaptığı değerlendirmeyle ilgili olarak, “Gözne’de Musalı civarındaki madenin
sorumluluğu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ait. Oradaki göçükten Çevre ve Şehircilik
İl Müdürlüğü’nün sanıyorum dün haberi olmuş. Akşam tespit yapamamışlar; şu anda
bugün tekrar orada tespit yapılıyormuş. Bu bilgiyi buradan aktarmak istedim. Bizim
görev alanımız içerisinde değil ama tabii ki bizim de takip etmemiz gereken bir konu”
ifadelerine yer verdi.
Bir Meclis üyesinin Erdemli’nin girişinden D-400’ün sağında ve solunda çıkışına kadar şehir
merkezinde kaldırım anlamında, yürüyüş yolu anlamında, kavşaklar ve ceplerle alakalı olarak
yapı düzensizliği olduğuna dair değerlendirmeleri ve talepleri üzerine Başkan Seçer, şunları
söyledi:
“D-400 yolu üzerinde Erdemli’nin doğu girişi ve batı çıkış bölgesi yani Erdemli şehir
merkezinde kalan bölge oradaki Karayolları’nın sorumluluğunda olan bir yer ancak biz
refüjlerde bakım hizmetlerini yapıyoruz, bu da kendi isteğimizle olan bir durum. Sadece
orası değil, Adana girişinden Anamur çıkışına kadar; bazı ilçe belediyeleri bunu
kendilerine daha önce almış; Anamur Belediyesi bunlardan bir tanesi ama bu
güzergahın geçtiği ilçeler de dahil; Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak biz bu
bakımları yapıyoruz. Orada bir proje var, bir sorun görünmüyor. Arpaçbahşiş’e kadar
yapımı tamamlanmış, devamı gelecek bilgisi var bize Karayolları’ndan. Zaten şu anda
orada yapım çalışmaları devam ediyor. Umut ediyorum ara vermeden devam edilir.
Oradaki üst geçit; siz de söylediniz; Karayolları’na ait bir üst geçit. Bakımı, oradaki
gerekli çalışmaları yapacak kurum da yine burada Karayolları.”
Kızkalesi’nde yağmur suyu sorunlarının olmadığını, 2020 yılı içerisinde yapılan çalışmayla
yağmur suyu kaynaklı temel sorunları ortadan kaldırdıklarını sözlerine ekleyen Başkan Seçer,
“Arıtma zaten evveleski yapılmış. Öyle bir sorunla şimdiye kadar karşılaşmadık,
karşılaşacağımızı düşünmüyoruz. Orada biyolojik arıtma var diye biliyorum. Orada
kanalizasyon var, daha önceki dönemde yapılmış ama şu anda ciddi bir sorun gelmiyor,
kısmi sorunları da muhtelif imalatlarımızla çözüyoruz. Yapalım, yapalım ama bunun
bir fizibilitesi var, bir akılcılığı, rasyonelliği olması lazım, yoksa her muhtar kendi
bölgesine, mahallesine, hatta her Belediye Başkanı mümkün olsa yeni alt yapı
çalışmaları yapar ama bu para işi” dedi.
Erdemli’de içmesuyu rehabilitasyonu için 32 kilometrelik 25 milyon lira maliyetli bir çalışma
yaptıklarını belirten Başkan Seçer, “Kanalizasyon rehabilitasyonu için de 21 kilometre 40
milyon lira; toplam 65 milyon lira. Finansman için İlbank’a bizim başvurumuz var. Bu
konuda bize yardımcı olursanız müteşekkir oluruz, o zaman olaya daha farklı
bakabiliriz ama siz de takdir edersiniz ki Kızkalesi ölçeği bir noktada herhangi bir afaki
bir sorun görünmez iken bizim böyle bir para ayırmamız pek mümkün görünmüyor
ama sorun olduğu zaman da hemen müdahale ediyoruz, çözüyoruz” diye konuştu.
“Ya AB bizi oyalıyor ya İller Bankası işini çabuk yapmıyor ya başka bir şeyler var”
Başkan Seçer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa Birliği ile ilgili
büyükelçilerle yaptığı toplantıda Türkiye’deki başta Suriyeli sığınmacıların olduğu göç
sorunu ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulunduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
“Dedi ki ‘Avrupa Birliği bu konuda bize çok anlamlı destek yapmıyor. Özellikle alt yapı
çalışmalarında kendi gayretlerimizle bizim çabalarımızla bazı sorunları çözme yoluna
gidiyoruz.’ Bu bizi de ilgilendiren önemli bir konu. Mezitli İçmesuyu Projesi var, 3.
yılına tamamlıyoruz görevin. O günden ‘3 ay içinde biter, 3 ay içinde biter’ bir türlü
başlayamadık. 17 milyon 150 bin Euro. Tömük Arpaçbahşiş Erdemli’de hatta Mersin’in
en büyük kanalizasyon sorunu orada yaşanıyor. Yoğun bir göç var. 15 milyon Euro. Biz
kendi imkanlarımızla 13 milyon lira harcadık oranın içmesuyu problemini bitirdik.
Daha çok da kısa bir sürede. Su kaynağımız Elvanlı’ydı. Bir de Akdeniz ilçesine
Kazanlı, Homurlu, Toroslar bu mahallelerin ortak kanalizasyon projesi olan projenin 7
milyon Euro’luk tutarı toplam 39 milyon 150 bin Euro. 3, 4 ay önce biz gittik,
Ankara’da görkemli bir törenle Cumhurbaşkanı Yardımcısının, Sayın Çevre
Bakanı’nın, Avrupa Birliği Bakanı’nın olduğu bir yüksek protokolle beraber bunların
sözleşmesini yaptık. Şu ana kadar bize 1 Euro dahi para gelmedi. Şimdi burada Sayın
Cumhurbaşkanı’nın değerlendirme önemli bir değerlendirmedir. Bu problem kime
aittir ben bilemem. İmza atıldı. Özellikle Mezitli İçmesuyu Projesi 3 yıldır tamam,
bugün yarın, bugün yarın. Burada koordinatör kurum İller Bankası, parayı sağlayan
Avrupa Birliği. Avrupa Birliği AFD üzerinden Fransız Kalkınma Ajansı üzerinden
bunu sağlıyor. Fransız Kalkınma Ajansı ile İller Bankası arasında bir müşavir firma
var. Müşavir firma bizden bilgileri istiyor, bir türlü bilgilendirme bitmiyor, bir türlü
beğendiremiyoruz, bir türlü talepler son bulmuyor. Yani bir yerde bir şey var ya
Avrupa Birliği bizi oyalıyor ya İller Bankası işini çabuk yapmıyor ya da başka bir şeyler
var. Bunu buradan ortaya söylüyorum çünkü ben Mersin’i düşünüyorum, Mersinli
sorun yaşıyor, Mersinli 400 bin Suriyeli’nin yükünü çekiyor. Bu fon FRIT II
kapsamında yani Türkiye’de yaşayan mülteciler fonundan Avrupa Birliği hibe fonu
ama ortada herhangi bir gelişme yok.”
“Biz burada 2 milyon Mersinlinin iradesini temsil ediyoruz”
Mersin Limanı’nın hukuki süreciyle ilgili bazı değerlendirmeler yapan bir Meclis üyesine
yanıt veren Başkan Seçer, şu ifadeleri kullandı:
“Hukuki süreç devam ediyor. Biz tabii ki hukukun üstünlüğüne inanıyoruz. Türkiye’de
güçlü bir hukuk sistemi olduğunu düşünüyoruz ve canı gönülden inanıyoruz. Burada
hukukun üstünlüğü var, üstünlerin hukuku yok Türkiye’de. Buna da çok canı gönülden
inanıyoruz ve bu şehre herkesten çok bu Meclisin sahip çıkma gerekliliğine de
inanıyoruz. Çünkü biz burada 2 milyon Mersinlinin iradesini temsil ediyoruz. Onların
sözcüsüyüz. Mersinliler de eminim ki şunu söylüyordur; ‘Meclis, Mersin’e sahip çıkmak
zorundadır.’ Atatürk’ün dediği gibi; ‘Mersinliler Mersin’e sahip çıkınız.’ Buraya kadar
tamam. Ünzile Hanım hukukçudur. Hukukçu kimliğiyle Cumhuriyet Halk Partisi grup
sözcüsü olarak inanıyorum burada Cumhuriyet Halk Partisi dışında; Halkların
Demokratik Partisi var, İyi Parti var bağımsız Meclis üyemiz var. Onların da
duygularına tercüman olacak şekilde hukuki olarak bu bilirkişi raporunu açıkladı. Niye
burayı örnek verdim? Çünkü biz daha önce burada bir Meclis kararı alalım, dedik.
Cumhur İttifakı üyeleri bizim gibi düşünmediği için, farklı düşündüğünüzü düşünerek,
Ünzile Hanım’ın bu açıklamalarını bu gruba mal ettim. Şimdi burada hukuki olarak
ilgimi çeken açıklamanızda, müdahil olarak katılan taraf ilgili firma, bizim davacı
olduğumuz Çevre Bakanlığı’nın eğer istiyorsa yapması gereken işi yapıyor. Oysa ortada
bilimsel bir rapor var. Firma, ben de inceledim, yaptırdığı bu çalışmada ki bir
üniversitenin döner sermayesine para ödenerek bu yapılıyor. Olayın ekonomik
boyutunu, kendisi ile ilgili olan ekonomik boyutunu analiz ettiriyor.”
“Bizim için vatan, memleket her şeyden kutsal kavramlar”
Başkan Seçer, süreci takip ettiklerini belirterek, “Para diye, ekonomi diye Mersin’i satacak,
pazarlayacak halimiz yok. Böyle bir düşüncemizin olabileceğini kimse düşünmesin.
Bizim için vatan, memleket her şeyden kutsal kavramlar. Paradan çok çok öte,
makamdan çok çok öte kutsal kavramlar. Burada tabii ki biz takip ediyoruz. Mersin
halkı takip edecektir. Her şey hukukun içerisinde kalmak zorundadır” dedi. 2007 yılında
Mersin limanının 36 yıllığına özelleştirildiğini anımsatan Seçer, şöyle devam etti:
“2007 yılında Türkiye’yi yöneten iktidar bu kapsamda, özelleştirme kapsamında, 36
yıllık kiradan kaynaklı rantı Türkiye Cumhuriyeti’nin kasasına aldı ve tüketti. Şöyle
düşünün; evinizi kiraya vermişsiniz 10 yıllığına, 5 yıl geçmiş. Kiracıyı çağırıyorsunuz.
Neden çağırıyorsunuz? Paraya ihtiyacınız var. Eee 10 yıl almışsınız, tüketmişsiniz. Biz
bunu 15 yıl yapalım. O artı 5 yılın kirasını bana tekrar verin. Bunu niye yaparsın ev
sahibi olarak? Paraya ihtiyacın olduğu zaman yaparsın? Peki kiracın bunu nasıl kabul
eder? Çok cazip şartlarda verirsen kabul eder. Yoksa der ki; ‘benim daha 5 yılım var,
hele dur bakalım 5 yıla kim öle kim kala, Allah kerim’ der. Ama şimdi burada… Eğer
2043 yılına kadar olan kiralama süresini, ben Mersin limanını değerlendiriyorum. Bu
Türkiye’ye sari bir Meclisten yasa çıktı. Ben milletvekili değilim. Orada olsam
Türkiye’ye sari konuşurdum. Ama kendi kentimdeki limanla ilgili de gelişme budur.
Yani 2043 yılına kadar olan kiralama süresi 2056 yılına kadar Mersin’de uzatılmıştır.
Yani bir 13 yıl daha. Kim o tarihlerde yaşayacak, yaşamayacak bilemiyoruz ama
çocuklarımızın geleceği kiraya verilmiştir. Ben olaya böyle bakarım ve buna da şiddetle
karşı olduğumu ifade etmek isterim. Evet, ilk hazırlanan bilirkişi raporu bilimseldi ama
bence de filmsel raporlar da hazırlanabiliyor. Mersin halkına da ‘bu filmi izleyin’
diyenler yanılıyorlar. Biz film falan izlemiyoruz ama Mersin’de gelişmeleri yakından
takip ediyoruz.”