BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN ‘TEMİZ AKDENİZ, TEMİZ MERSİN’ PANELİ

Author

Categories

Share

Mersin Büyükşehir Belediyesi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında ‘Temiz Akdeniz,
Temiz Mersin’ Paneli ile ‘Temiz Akdeniz İçin Ekosistem Tabanlı İzleme ve Yönetim
Planı Kapanışı ve Faz 1 Uygulama Projesi’nin açılış lansmanını gerçekleştirdi. Panelde
yapılan çalışmalar hakkında akademisyenler tarafından sunumlar yapıldı. Çevre Koruma ve
Kontrol Dairesi Başkanı Bülent Halisdemir yaptığı konuşmada, “Mersinlilerin ve yaz boyu
gelen turistlerimizin hepsinin denizimizin her bir santimetrekaresinden faydalanmasını
isteriz. Bu yüzden Mersin’in röntgenini çıkarmak istedik” diye konuştu.

Mersin Büyükşehir Belediyesi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne dolayısıyla, Çevre Koruma
ve Kontrol Dairesi Başkanlığı öncülüğünde ‘Temiz Akdeniz, Temiz Mersin
Paneli’ ile ‘Temiz Akdeniz İçin Ekosistem Tabanlı İzleme ve Yönetim Planı Kapanışı ve
Faz 1 Uygulama Projesi’nin açılış lansmanını gerçekleştirdi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı Meclis Salonu’nda düzenlenen
etkinliğin açılışını Başkan Vahap Seçer gerçekleştirdi. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü,
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Mersin İl Müdürlüğü, Mersin Liman Bölge
Başkanlığının işbirliği ile gerçekleşen panelde, Akdeniz Körfezi’nin mevcut kirlilik durumu
ve Mersin’in deniz kirlilik haritasıyla ilgili bilgiler verildi.
Halisdemir:“Mersinlilerin denizimizin her bir santimetrekaresinden faydalanmasını
isteriz”
Projenin amacının Mersin denizinin güncel durumu ve deniz kirliliğinin herhangi bir tehdit
oluşturup oluşturmadığının tespiti olduğunu ifade eden Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre
Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Bülent Halisdemir “Mersin’de toplamda 321 km kıyı
şeridimiz var. Mersinlilerin denizle daha barışık olması gerektiğini düşünüyoruz.
Mersinlilerin ve yaz boyu gelen turistlerimizin hepsinin denizimizin her bir
santimetrekaresinden faydalanmasını isteriz. Bu yüzden Mersin’in röntgenini çıkarmak
istedik” dedi.
Kirliliğin yalnızca yerelin veya bir bölgenin sorunu olmadığını, aynı zamanda ulusal ve
uluslararası bir problem olduğunu dile getiren Halisdemir, “Bugün Afrika’daki bir
kirliliğin, denizlerdeki ciddi akıntılar sebebiyle Mersin’e kadar ulaşabildiğini gördük.
Nitekim, bundan birkaç yıl öncesinde, Suriye’nin Banyas kentindeki petrol kirliliğini
kıyılarımızdan temizlemek zorunda kaldık. Demek ki yalnızca Mersin olarak değil,
bölgemiz ve diğer ülkeleri de katarak işbirliği içerisinde ortak çalışmalar yapmalıyız. Bu
yüzden bu çalışmamıza Adana, Hatay ve Antalya gibi illerimizi de aldık” diye konuştu.
“Mersin Limanı’na gelen gemiler biliyorlar ki Mersin’de kirliliğe taviz yok”

Denizde oluşan kirlilik yüklerinin önüne geçmek ve minimize etmek için bu problemle
kaynağında baş etmeye çalıştıklarının altını çizen Halisdemir, “Denizle ilgili çalışacak
personel eğitim seviyesini yukarı çıkardık. Aynı zamanda gerekli araç, gereç ve ekipman
sayısını da artırdık. Yetki alanımız içerisinde ses getirdiğimize inanıyoruz. Mersin
Limanı’na gelen gemiler biliyorlar ki Mersin’de kirliliğe taviz yok” ifadelerini kullandı.
Salihoğlu: “Küresel ısınmanın boyutları bölgemizde oldukça etkili”
Dünya atmosferindeki sıcaklıkların endüstri devrimiyle birlikte artmasından kaynaklı, iklim
değişikliğinin her geçen gün farklı boyutlara ilerlediğini kaydeden ODTÜ Deniz Bilimleri
Enstitü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, “Dünya averajına baktığımızda bu artış, 1
derece ve civarında iken, bölgemizde bu artışın etkileri 2 derecelere yakın oldu. Bu
durum yağışlarda da oldukça etkili oldu. Doğu Akdeniz ve Akdeniz Havzasında
yağışların düştüğü ve giderek daha da düşeceği öngörülüyor. Düşen yağış miktarı ile
birlikte toprak nemliliği azalıyor, azalan nem de yangınlara sebep oluyor ve yangınlarda
artış gözleniyor” şeklinde konuştu.
Salihoğlu: “İleride iklimle ilgili afetlere maruz kalacağız”
‘Değişen İklim Koşullarında Deniz Kenti Mersin’ başlıklı sunumunda Doğu Akdeniz’in
dünya üzerindeki üç hassas bölgeden biri olduğunu aktaran Salihoğlu şunları söyledi:
“Artan sıcaklıklara bağlı olarak deniz seviyelerinde artış olup, buzullar erimekte.
Akdeniz kapalı havza diye böyle bir şey olmaz demeyin. Şimdiden bizim yaptığımız
gözlemlere göre, 6 cm’lik bir artış söz konusu. Önümüzdeki on yıllar boyunca 50 cm’e
varan artışlar yaşanabilir. Aynı zamanda bu durum birçok ekonomik faaliyetleri de
etkiliyor. Bölgemizde 6 katına kadar sel ve yağışlar söz konusu olabilir. Kuraklık
olmasının yanı sıra belli dönemlerde böyle aşırılıklarla da karşı karşıya kalabiliriz.
Belediye için bu problemler çok önemli. Çünkü bugün bir afet dendiğinde akla ilk
deprem geliyor ancak bunun çok ötesinde ilerde, iklimle ilgili pek çok afete maruz
kalacağız ve bunlara hazırlıklı olmalıyız.”
Panelde daha sonra ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden Prof Dr. Süleyman Tuğrul,
‘Mersin’i Bekleyen Tehlike’, Mersin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl
Müdürlüğü’nden Murat Kuş, ‘Mersin Kıyı ve Deniz Paydaşları-Gerçekleştirilen Çevre
Faaliyetleri’ ve Mersin Limanı Başkanı Harun Baştürk tarafından da ‘Gemi Trafiğinin
Çevreye Etkileri-Yapılan Önleme Çalışmaları’ başlıkları ile sunumlar gerçekleştirdiler.

Author

Share