“Metroda kararlıyım”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, metro projesinin sadece bir ulaşım projesi olmadığını, Mersin’de sosyalleşmeyi ve canlanmayı sağlayacak bir proje olduğunu belirterek “Yönetimde olduğumuz sürece metroyu yapmak için ısrar edeceğiz. Devlette devamlılık esas. Biz başlayalım bizden sonra gelenler devam ettirsin” dedi.
Seçer, depreme dayanaksız olduğu için yıkılması gereken Kırmızı Lacivert İşhanı ve Zafer Çarşısı esnafını mağdur etmemek için eski öğretmenevinin yerinde yeni bir çarşı yapmak istediklerini de söyledi. Öğretmenevinin kendilerine tahsis edilmesi için Milli Emlak’tan onay beklediklerini ifade eden Seçer, “AK Partili belediye olsaydım 10 kere alırdım. Kimin malını kime vermiyorlar? Kim, kimin malını bana vermiyor? Ben kimin için çalışıyorum” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Perakendeci İş adamları Derneği (MEPİAD) tarafından düzenlenen etkinlikte, İstiklal Caddesi esnafıyla bir araya geldi.
“GİDİP GÖRMÜYORLAR, KORO HALİNDE KARŞILAR”
İstiklal Caddesi ve çevresindeki bölgenin çok daha iyi noktalara gelebileceğini ifade eden Seçer, “Eski Mersin yeniden şıkır şıkır olur. Turizm destinasyonları oluşur, vatandaşın alışveriş yapabileceği alanlar oluşur. Bunların hepsi olur. Metro önemli. Metro siyasi tartışmalarda kalıyor. Buna karşı çıkan da ne teknik olarak ne sosyolojik olarak bunu değerlendirebiliyor ne de metro olsun diyenler. Metro olmalı olmamalı mı ayrı bir tartışma ama metro oluyor. Cumhurbaşkanlığı yatırım programına alınmış, metronun ihalesi yapılmış, metronun temeli atılmış. Metro bilgilendirme toplantısı yapıldı Cumhur İttifakı üyelerinden sadece 2 kişi gitmiş. Ama metroya karşı olmaya geldi mi koro halinde karşı oluyor. Gidip görmüyor da” ifadelerini kullandı.
“ENİNDE SONUNDA BU PROJE GERÇEKLEŞİR”
Metronun finansmanı konusunda Ankara’dan aylardır imza beklediklerini hatırlatan Seçer, “3 milyar 300 milyon liraya ihale edilmişti. Ama onun üzerinden çok sular aktı. 9 liraydı avro. Şimdi avro 18 lira. Bir anda bu proje 8 milyar lira rakamına geldi. Bunu bizim finansman bulmadan sürdürebilmemiz mümkün değil. Ama eninde sonunda bu proje gerçekleşir. Eğer merkezi hükümet bu kadar geniş bir bütçeyle 10 yıldır bir havalimanı yapamıyorsa yerel yönetimlerin de böyle aksaklıklarla metroyu tamamlayabileceğini düşünebilirsiniz. Yönetimde olduğumuz sürece metroyu yapmak için ısrar edeceğiz” dedi.
“MERKEZ METROYLA CANLANIR”
Mersin için 35 kilometrelik bir raylı sistem projesi geliştirdiklerini anlatan Seçer şunları söyledi: “Tramvayla ilgili bir sorun yok, son aşamaya geldi. Hem üniversiteye giden tramvay var hem Şehir Hastanesine giden hemzemin sistem var, hem 13 kilometrelik yeraltı metrosu var. Devlette devamlılık esas. Biz başlayalım bizden sonra gelenler devam ettirsin. İstanbul’da 300 kilometrelik raylı sistem varsa böyle olmuştur. Metro konusunda kararlıyım. Merkezi canlandıracaksanız Mezitli’deki, Toroslar’daki, Yenişehir’deki vatandaşı en hızlı şekilde merkeze ulaştırmamız lazım. Eğer Mezitli’deki bir kadıncağız dolmuşla 1 saatte gelebiliyorsa gelmez. Alışverişini orada yapar. Ama metroya binip 12 dakikada buraya gelebiliyorsa metroya biner, Özgür Çocuk Parkında ya da Gar’da iner, İstiklal Caddesinde vakit geçirir. Parası olanla, parası olmayanı bir araya getiremezsen sosyalleşmeyi sağlayamazsın. Gettolaştırırsın. Sahili görmeyen vatandaşın olur. Ölür gider, sahile inmemiştir, parkta oturmamıştır. Çünkü hem ulaşım sıkıntılıdır hem de kendini orada yabancı hisseder. Ama siz kenti kaynaştırırsanız insanlar birbirini daha iyi tanır, sever. Dokunuşumuz sadece ulaşım değil. Bir insanı bir yerden alıp bir yere götürmek değil.”
“KİMİN MALINI KİME VERMİYORSUN?”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, esnafla buluşmasında Kırmızı Lacivert İşhanı ve Zafer Çarşısının yıkılması, esnafın başka yere taşınmasıyla ilgili tartışmaları da değerlendirdi. Seçer şunları söyledi: “Kırmızı Lacivert İş Hanı konusunda benim dışımda herkes konuştu. Ben bir niyet beyanı yapıyorum. Orayı afet riski taşıdığı için ben yıkmak zorundayım. Yasal sıkıntıya giriyoruz, ona çözüm bulmak zorundayım. Bakanlık orayı yıkacaksınız diyor. Ben esnafa tebligatı yapmak zorundayım. Herhalde insanları oradan yaka paça atacak halimiz yok. Ama bunu siyaset kullandığınız zaman, benim üzerime geldiğiniz zaman istemediğimiz şeyler olmaya başlar. Ben diyorum ki orayı yıkacağız. Bu bir zorunluluktan. Biz kafamıza göre belediye başkanlığı yapmıyoruz, yasalara göre yapıyoruz. Senin bana vereceğin oydan, vermeyeceğin oydan önce ben yasalara göre hareket etmek zorundayım, ileride vicdanımı sızlatmayacak karar almak zorundayım. İki şey vicdanımı sızlatır. Birincisi, insanların burada bir zarar görmesi, ikincisi orayı ortadan kaldıracağım diye insanların iki ayağını bir pabuca sokmak. Bu da beni vicdanen rahatsız eder. Öğretmenevinin tahsisini istedik. Tahsis verirlerse hemen çarşıyı yaparız. Zafer Çarşısındaki arkadaşları getiririz, oraya koyarız. Kimseyi sokağa atmayız. AK Partili belediye olsaydım 10 kere alırdım. Benden de yerler talep ediliyor, ben vermiyor muyum? Milyonlarca lira değerinde. Zorunlular buraya yapmak zorundalar o tesisi. Hayhay diyoruz. Belediyenin yeri. Milyonlarca lira değerinde. Kimin malını kime vermiyorlar? Kim, kimin malını bana vermiyor? Ben kimin için çalışıyorum.”
“İSTİKLAL CADDESİ 30 ARALIK’TAN ÖNCE BİTECEK”
Şehir merkezinde 4.9 hektarlık yenileme alanı olduğunu, burayla ilgili projeler üzerinde çalışıldığını ifade eden Seçer, “Çamlıbel’in sadece aydınlatmasını yapmak Çamlıbel’i yenilemek değildir. İstiklal Caddesine iki kaldırım taşını değiştirmek, iki bank koymak, çöp kovaları koymak caddeyi değiştirmek değildir. Bu kadar geri kalmış, vizyon noksanı bir belediyecilik olmaz. Bir vizyon kapsamında yaparsınız. Tarihe not düşersiniz. Bu caddeler çok özel caddeler. İstiklal Caddesine çok önemli bir kaynak ayırdığımızı, en özel malzemeleri kullandığımızı bilmenizi isterim. Ardından Çamlıbel’e gireceğiz. Onun için yarışmaya çıktık. Bunlar zaman alıyor. Bunlar önemli projeler. İstiklal Caddesini 30 Aralık’tan önce bitireceğiz. Esnaf haklıdır. Bir an evvel bitsin işine gücüne baksın istiyor. Biz de haklıyız. Altyapısını yaparak ilerledik. Daha sonra gelip kırıp bozmasınlar diye diğer kurumlarla yazışmalar yaptık. En tenha olan yerden başladık. Çünkü bu tür çalışmalarda sürprizle karşılaşıyorsun. Neyin nerede olduğu belli değil. Kentin bir yeraltı haritası yok. Bu bölgelerde endişeye mahal yok” ifadelerini kullandı.