MERSİN’DE SEÇİMİ KİM DOMİNE ETTİ?

Author

Categories

Share

Mersin.

Siyasetin önemli refleks kentlerinden biri.

14 ve 28 Mayıs’taki Cumhurbaşkanlığı ve genel seçim sonuçları ufak tefek sürprizler dışında beklenen sonucu doğurdu Mersin’de.

Kılıçdaroğlu yüzde 60’larda bir oya kavuştu. Erdoğan ise beklenenin üstünde bir oyla yüzde 40’a dayandı.

Seçimler öncesi Mersin’de Kılıçdaroğlu’ndan çok milletvekili listeleri konuşuldu. Hararetli tartışmalara, sorgulamalara ve yorumlara sahne oldu. Parti içinde ya da partiye yakın önemli bir kitle bu vekil adaylarıyla istenilen sonucu alamayacakları kanaatindeydi. Hatta CHP’den önemli bir kütlenin son dönemlerde yıldızı parlayan Türkiye İşçi Partisi’ne kayacağı, hatta TİP’in Mersinden milletvekili çıkarabileceği bile söyleniyordu. DEVA partisinin listede 3. sırayı alması da partideki seslerin iyice yükselmesine neden oluyordu.

Partililerin önemli bir kısmına göre listedeki tek CHP’li Ali Mahir Başarır’dı. 2. sıradaki 19 yıllık CHP’li meclis üyesi Gülcan Kış partiye emek vermediği ve 4. sıradaki ESOB Başkanı Talat Dinçer ise partiyle ilişkisi olmadığı yönünde eleştirilere maruz kaldı. 5. Sıradaki Hasan Ufuk Çakır ise hiç kimsenin hesap etmediği, tanımlayamadığı, adını koyamadığı bir aday olarak listeye yerleşti.

Ne varki, böylesine tartışmaya açık bir listenin 2018 seçimlerinden bile kötü bir performans sergileyeceğini düşünenler bir şeyi hesap etmemişlerdi.

O da 2019 yılında neredeyse her iki kişiden birinin oyunu alan Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in ta kendisiydi.

Seçer’in 4 yıl içerisinde yaptığı hizmetler, kendi seçim süreci de dahil olmak üzere ayrımcılığa olan tutumu, söylemleri, başkanlığı dönemindeki yaşadığı mağduriyetler Mersin halkının üzerinde önemli tesir yaratmıştı. 2018 Seçimlerinde partisinin 302 bin civarında aldığı oyun, TİP ve Muharrem İnce erozyonuna rağmen 380 bine taşınmasında Seçer’in önemli katkısı oldu. CHP 2018 yılında aldığı oyların üstüne yüzde 5 ‘lik bir oran ekleyerek yüzde 30.9’a ulaştı.

Listelerin kıyasıya eleştirildiği bir ortamda CHP’nin 5 milletvekili çıkarması, bu listeden sorumlu tuttukları Vahap Seçer’i topun ağzına koyma hazırlığında olanların da hevesini kursağında bıraktı. Bazıları Mersin’deki bu çıkış trendini CHP’nin içindeki ittifak unsurlarına bağlayarak başarıyı gölgelemek istedi. Ne var ki DEVA, Saadet, Demokrat Parti ve Gelecek Partisi’nin bu şekilde bir etkisi olsaydı CHP Mersin’de 6 vekil çıkarır, Cumhurbaşkanı da Kemal Kılıçdaroğlu olurdu.

Millet İttifakı ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu seçimden istediğini alamasa da, Mersin’de CHP 5 vekil çıkardı, oyunu da 300 binden 380 binin üzerine çıkararak yüzde 25 arttırdı. Ayrıca bu liste, belki de Mersin’de CHP’nin siyasal tarihinde ilk kez ithal yada kontenjan olmayan yerel bir kadın motifini parlamentoya taşıdı. Böylesine sıkıntılı bir süreçte siyasal bir risk alan bir esnaf örgütlenmesinin liderini de meclise soktu.

Seçer, herkesin ortak kanısı gereği eğer bu listelerde karar verici pozisyonunda ise bence akılcı ve rasyonel seçimlerde bulunduğunu söylemek herhalde abesle iştigal olmaz.

Anlayacağınız, Kılıçdaroğlu’nun seçim stratejisine de hizmet eden bu liste, partisel kabulü düşük olabilir fakat toplumsal kabulü yüksek bir liste olarak millet iradesinde karşılık buldu.

Bunu ben değil, seçim sonuçları söylüyor.

Author

Share