MERSİNDEN KADIN KOOPERATİFİ’NDEN BİR GİRİŞİMCİLİK ÖRNEĞİ DAHA

Author

Categories

Share

Mersinden Kadın Kooperatifi, Dolmabahçe Sarayı’nın seçkin eserleri arasında yer alan
İtalyan Ressam Fausto Zonaro’nun ‘Anne Sevgisi’ tablosundan esinlenerek inovatif bir ürün
ortaya çıkardı. Mersin’in Çamlıyayla ilçesinde nesillerdir geleneksel iğne oyasıyla uğraşan
kadınlar, tablodaki papatya nakışını işleyerek küpe, kolye ve bileklik gibi ürünler üretti. Milli
Saraylar’da satışa sunulan el emeği göz nuru ürünler bir geleneği yaşatırken, üretici kadınlara
da kazanç sağlıyor.
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin desteklediği Mersinden Kadın Kooperatifi’nde inovatif bir
çalışmaya imza atıldı. Kooperatif’in girişimiyle İtalyan Ressam Fausto Zonaro’nun ‘Anne
Sevgisi’ tablosundaki papatya deseni, Çamlıyayla’da iğne oyasıyla ilgilenen kadınlar
tarafından küpe, kolye ve bileklik gibi ürünlere işlendi. Ortaya çıkan ürünler Milli Saraylar’da
satışa sunuldu.
“Anne Sevgisi” tablosu Anadolu’nun gelenekleriyle harmanlandı
20’nci yüzyıl başlarında bir resim yarışmasına katılmak üzere İtalyan Ressam Fausto Zonaro
tarafından yağlıboya kullanılarak tuvale çizilen ‘Anne Sevgisi’ tablosu, Mersin’de iğne oyası
işleyen kadınlara ilham kaynağı oldu. Şefkat, birlik ve sevgi temalarının ön plana çıktığı ve
İtalyan Ressam Zonaro’nun kız kardeşi Leonia ile küçük oğlu Faustino’yu model olarak
kullandığı tablonun kol detayındaki papatyalar, Anadolu’nun zengin kültürüyle harmanlanıp
yeniden vücut buldu. Floransa’da birincilik kazanan ve dönemin padişahı II. Abdülhamid’in
koleksiyonuna dahil edilmek üzere Zonaro tarafından aynısı yapılan resim Dolmabahçe
Sarayı’nda sergilenirken, Çamlıyaylalı kadınların ortaya çıkarttığı ürünler ise Milli
Saraylar’da satışa sunuluyor.
Tablodaki papatya nakışı iğne oyası işleyen kadınlara umut oldu
Anadolu’nun geleneksel iğne oyası kültürünü yaşatan kadınlar, ‘Anne Sevgisi’ tablosundaki
nakışları işlerken mutlu olduklarını ifade etti. Anneannelerinden öğrendikleri iğne oyasına
çocuk yaşlarda başlayan kadınlar, duvar diplerinde her daim yardımlaşarak yaptıkları iğne
oyalarını kimi zaman da birbirleriyle yarışa dönüştürdüklerini anlattı. 90’lı yıllarda günlerce
kesilen elektrik nedeniyle işlemeleri gaz lambasının altında yaptıklarını belirten kadınlar, her
nakışın kendilerine huzur verdiğini vurguladı. Nesiller boyu aktarılan geleneğin gelecek
nesillere de aktarılmasını isteyen kadınlar, Mersinden Kadın Kooperatifi’nin girişimiyle şu
günlerde umut buldu. Kooperatif’in öncülüğünde satışı yapılan ‘Anne Sevgisi’nden
esinlenilen papatya temalı ürünler bir geleneği yaşatırken, kadınlara da ekonomik kazanç
sağlıyor.
Mersin’in tanıtımına katkı, kadınlara ekonomik kazanç

Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer, geleneksel el işi iğne oyalarından inovatif
bir ürün elde ettiklerini belirterek, şunları söyledi:
“Mersin’in Çamlıyayla ilçesinde kadınlarımız geleneksel el işi iğne oyasını hem kendi
ihtiyaçlarını karşılamak hem de aile bütçesine katkı sunmak maksadıyla
yapmaktadırlar. Mersinden Kadın Kooperatifi olarak, iğne oyasının tanıtılması, gelecek
nesillere aktarılması ve kadınların istihdamına katkı sunması maksadıyla bir proje
geliştirdik. Dolmabahçe Sarayı’nda tarihi bir tablo üzerinde bulunan deseni
Çamlıyaylalı kadınlarımıza işlettik ve inovatif bir ürün elde ettik. Şu anda bu ürünler
Milli Saraylar’da satışa sunuldu. Dünyanın dört bir tarafından gelen ziyaretçiler, bu
ürünleri görerek hem Mersin’i tanıyacaklar hem de geleneksel el işimiz iğne oyasını
tanıyacaklar. Kooperatif olarak bu çalışmalarımızı artırarak hem kentimizin tanıtımına
hem kadın istihdamına hem de geleneksel el işimizin tanıtımına katkı sunmayı
planlıyoruz.”
Mersinden Kadın Kooperatifi’nin Kurucu Ortaklarından Beyhan Gürbüz ise iğne oyasıyla
ilgili çalışmaları koordine ettiğini belirterek, “Milli Saraylar’la ‘ne yaparız’ diye
düşünürken, tablodaki papatyayı çok beğendik ve ‘bunu iğne oyasıyla yapabilir miyiz’
diye düşündük. Arkadaşlarla ‘bunu iğne oyasına bire bir nasıl yapabiliriz’ diye
görüştüm. Daha sonra ortaya çok güzel ürünler çıktı ve Milli Saraylar’la çalışmaya
başladık. Kadınlar sevgilerini de katarak bu ürünleri ürettiler. Mersinden Kadın
Kooperatifi bünyesinde çalışarak da kendilerine ekonomik katkı sağladılar” dedi.
“Çocukluktan bu yana yaptığımız, annemizden bize gelen bir iş”
Üretici kadınlardan Dilek Işık, küçüklükten bu yana iğne oyasıyla ilgilendiğini belirterek,
“Çocukluktan bu yana yaptığımız, annemizden bize gelen bir iş. Ben Çamlıyayla’da
doğdum büyüdüm. Küçüklüğüm orada geçti. Hep birlikte evlerde toplanıp yapmaya
başlardık. Daha sonrasında da ekonomiye katkısı olsun diye devam ettirdik. Hala da
işliyoruz, arkadaşlarla bir arada toplanıyoruz. Hem sosyalleşmiş oluyoruz hem de
sohbetler ediyoruz. Aile bütçemize de katkıda bulunuyoruz” diye konuştu.
“Çocukluğumda etrafını çevirmek için beyaz atların kuyruğunu kullanırlardı”
Kadınlardan Emine Çopur, küçükken iğne oyası işlediklerinde çok fazla imkana sahip
olmadıklarına dikkat çekerek, “İğne oyasını ben de çocukluğumdan bu yana yapıyorum.
Benim çocukluğumda iğne oyasını yaptığımız zaman etrafını çevirmek için beyaz atların
kuyruğunu kullanırlardı. Çocukken bizi de o atların kuyruklarını çekmeye
gönderirlerdi ve toparlayıp onunla çevirirdik. Şimdi de misinalarla, tellerle yapıyoruz.
Bu işi de yaptığım için çok memnunum” ifadelerine yer verdi.
“‘Yapabilir miyim acaba’ derken artık ben de başladım”
Üretici kadınlardan Funda Kar, Mersinden Kadın Kooperatifi tarafından gelen teklif üzerine
üretime başladıklarını anlatarak, “‘Yapabilir miyim acaba’ derken artık ben de başladım.
1-2 derken baktım ki oluyor, Beyhan Hanım’a götürdüm, ‘nasıl olmuş’ deyince o da çok
beğendi, hoşuna gitti. Öylece başladık. Küpeden kendime de yaptım, ben de takıyorum”
dedi.
“Yaptığımız iş Dolmabahçe’de sergilendiği için çok mutlu, gururluyuz”
Kadınlardan Gülşen Tepebağlı ise şu an oldukça mutlu olduklarını vurgulayarak, “Doğma
büyüme Çamlıyaylalıyım. 2’nci sınıftan bu yana iğne oyası yapıyorum. İşlerimiz de

Dolmabahçe Sarayı’nda değerlendiği için çok memnunuz. İlk söylediklerinde bir araya
gelip modeli çıkarttık. Önümüze çok güzel bir örnek çıktı. Biz de bunu çok beğendik ve
yapmaya koyulduk. Yaptığımız iş beğenilince daha çok gurur duyduk ve şu an
Dolmabahçe’de sergilendiği için de çok mutlu, gururluyuz” diye konuştu.

Author

Share