SEÇER “MUSTAFA GÜLTAK PROTOKOLÜ ANLAMAMIŞ”

Author

Categories

Share

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, geçtiğimiz hafta bazı derelerde yaşanan taşkınlar nedeniyle Büyükşehir Belediyesini suçlayan AKP’li Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak’a yanıt verdi. Derelerin ve taşkın alanlarının DSİ sorumluluğunda olduğunu ifade eden Seçer, belediyenin ancak DSİ koordinesinde destek hizmetleri verebileceğini söyledi. Gültak, derelerin ıslahı konusunda Büyükşehir ile DSİ arasında protokol imzalandığını söylemişti. Seçer o konuya da açıklık getirdi ve “Protokol 2019 yılında sona erdi” dedi.

AKP’li Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, geçtiğimiz hafta Çavuşlu deresinin taşması sonucu Toroslar ve Akdeniz’de yaşanan sel afetinden dolayı Mersin Büyükşehir Belediyesini sorumlu tutmuştu. Gültak, belediye ile DSİ arasındaki protokol gereğince derelerin ıslahının belediyede olduğunu ileri sürmüştü. O protokolün sadece bir yıl için yapıldığı, protokolün 2019 yılında sona erdiği, AKP’li başkan Gültak’ın tüm bunlardan haberinin olmadığı ortaya çıktı.

Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak’ın iddialarına yanıt veren Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Akdeniz Belediye Başkanı Gültak’ın açıklamaları gerçekleri yansıtmadığı gibi belediye başkanının bu konudaki mevzuat hükümlerinden de habersiz olduğunu ortaya koymaktadır” dedi.

“MUSTAFA GÜLTAK PROTOKOLÜ ANLAMAMIŞ”

Sel felaketinin sorumlusu olarak Mersin Büyükşehir Belediyesinin gösterilmesinin maksatlı bir açıklama olduğunu ifade eden Seçer, “Üstelik açıklamaya konu edilen protokole bakıldığında protokolün hükümsüz olduğu, 2018-2019 yıllarını kapsadığı ve 13. Madde hükümlerine göre yürürlükten kalktığı belediye başkanı tarafından ne yazık ki anlaşılamamıştır” diye konuştu.

“DERELER VE TAŞKIN SAHALARI DSİ’NİN SORUMLULUĞUNDA”

Seçer, “Derelerin ıslahı ve taşkın alanlarının kontrol altına alınmasında asli sorumlu ve görevli Devlet Su İşleridir. DSİ taşkın kontrolü ve taşkın rüsubat kontrolü amacıyla risk ve zarar azaltma amacıyla yapısal faaliyetler yürütmek, taşkınların zararlı etkilerini azaltmaya çalışmak görev ve sorumluluğunu taşımaktadır. DSİ Genel Müdürlüğünün teşkilat ve görevleri hakkındaki kanuna bakıldığı zaman Sayın Mustafa Gültak’ın bahsettiği hususlardaki görevlerin DSİ’ye ait olduğu görülmektedir” ifadelerini kullandı.

“DEVLET BU OLAYDAKİ KUSURUNU KABUL ETTİ”

DSİ kanunun yanı sıra 2010 yılında çıkarılan genelgenin kurumların yapacağı iş ve işlemleri açık şekilde ortaya koyduğuna dikkat çeken Seçer, “Belediyemizin DSİ’nin koordinatörlüğünde ve öncülüğünde ancak destekleyici hizmetleri üstlenmesi imkanı bulunmaktayken belediye başkanının beyanlarında doğrudan belediyemizi sorumlu tutmuş olması bahse konu genelgeden de haberdar olmadığını göstermektedir. Açıklama mağdurlara her hana halkı için 10 bin TL yardım yapıldığı şeklindeki beyan devletin bu konudaki görev ve sorumluluğundaki kusurunu tazmin ettiğinin ifadesidir. Başka bir anlatımla 10 bin TL bedelin ilgili banka hesabına yatırılmış olması devletin buradaki kusurunun maddi ve manevi karşılığıdır ki bahse konu bedel öylesi bir kusurun karşılığı olamaz” dedi.

GÜLTAK, BU KONUYU SİYASİ MALZEME HALİNE GETİRDİ”

Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle de DSİ’nin görevlerinin belirlendiğine işaret eden Seçer, “5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 7. Maddesinde derelerin ıslahı konusunda belediyemize bir görev atfedilmişse de bu görevin sınırlı ve DSİ işbirliğinde destekleyici bir görev olduğunu değerlendirmek gerekmektedir. Bu konuda asli görevli ve yetkili bir kurum bulunmaktayken görevin tamamının Büyükşehir Belediyelerine yüklenmesi hukuki değildir. Kaldı ki DSİ’nin bütçe olanakları salt bu görevler için tahsis edilmiş olup hiçbir belediyenin bütçe olanakları böyle bir görevin yerine getirilmesine imkan vermez” ifadelerini kullandı.

Seçer, Akdeniz Belediyesinin, söz konusu sorunun çözümü için bugüne kadar hiçbir istek ya da işbirliği talebinde de bulunmadığına dikkat çekerek, “Ancak bugün bu durumu siyasi malzeme haline getirmiştir” dedi.

Author

Share